Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
delicate Dinle! {'deləkıt}
  • [A] nazik, narin, ince, nazlı, düşünceli, duyarlı, hassas, lezzetli, güvenli, ince {iş}
delicate s. nazik, narin, ince, zayıf, kolay kırılır; hassas,{aletler} dakik, titiz; en ufak değişiklikleri kaydeden , hassas; nefis, leziz; güzel, zarif, kibar; açık {renk}. delicately

z. nazikane, zarif bir şekilde, incelikle delicateness

i. incelik, zarafet, nezaket.
delicate s.
1. kolaylıkla kırılabilen, kırılgan, nazik.
2. hassas {alet}.
3. hassas {konu}; nazik {durum}.
4. ince {yapı}, narin.
5. hafif {koku/tat}.
6. hafif, yumuşak {dokunuş}.
7. hastalıklara pek dayanıklı olmayan.
delicate del.i.cate del'ıkît Sıfat * kolaylıkla kırılabilen, kırılgan, nazik. * hassas {alet}. * hassas {konu}; nazik {durum}. * ince {yapı}, narin. * hafif {koku, tat}. * hafif, yumuşak {dokunuş}. * hastalıklara pek dayanıklı olmayan.
delicate nazik, narin, ince, zayıf, kolay kırılır; hassas,{

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
delicate fabric
  • [N] narin çamaşırlar
delicate matter
  • [N] ince iş
delicate]
1. {s}. nazik, narin, ince, zayıf, kolay kırılır; hassas,{aletler} dakik, titiz; en ufak değişiklikleri kaydeden , hassas; nefis, leziz; güzel, zarif, kibar; açık {renk}. delicately {z}. nazikane, zarif bir şekilde, incelikle delicateness {i}. incelik,.
2. narin. zarif. ince. kolayca incinen. hassas. nazik. dikkat isteyen. {alet.vb.} duyarlı. {yemek} leziz ve hafif.
delicate fabric narin çamaşırlar
delicate matter ince iş