İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
laid |
{s.} yapılışında ince ve paralel çizgiler bulunan {kâğıt}. |
|
laid |
{bak.} lay laid up biriktirilmiş, ilerisi için saklanmış; hastalık sebebiyle evde veya yatakta; {den.} arması soyulmuş ve havuza yatırılmış. |
|
laid |
f. bak. lay. |
|
laid |
laid
leyd
Fiil
·(bakınız)
"lay" |
|
laid |
yapılışında ince ve paralel çizgiler bulunan {kâğı |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
cream-laid |
- [A] samanlı {kâğıt}, krem renginde {kâğıt}
|
|
deep-laid |
{'di:p,leıd}
- [A] enine boyuna düşünülmüş, gizli ve kapsamlı, gizli ve ustaca hazırlanmış
|
|
get laid |
|
|
be laid up with |
- [V] düşmek: yatağa düşmek, yatağa hapsolmak
|
|
be laid up |
1. biriktirilmek, ilerisi için saklanmak. 2. {with} {hastalık v.b. nedeniyle} yatakta/evde kalmak zorunda olmak, yatağa mahkûm olmak. |
|
laid back |
1. geri koyulmus. |
|
laid up |
* biriktirilmiş, ilerisi için saklanmış.
* hastalık nedeniyle evde veya yatakta. |
|
get laid |
hastalan |
|
got laid |
hastalan |
|
laid back |
geri koyulmuş |
|
laid edge to edge |
boydan boya serilmiş |
|
laid low |
alçak koyulmuş |
|
laid paper |
çizgili kağıt |
|
laid up with |
den dolayı yatağa düşmüş |
|
be laid up with |
yatağa düşmek, yatağa hapsolmak |
f. |
cream laid |
samanlı {kâğıt}, krem renginde {kâğıt} |
s. |
deep laid |
enine boyuna düşünülmüş, gizli ve kapsamlı, gizli ve ustaca hazırlanmış |
s. |
get laid |
dolandırılmak |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
laid down |
1. a method of repair to paper where it is laid down onto or backed by a further layer of paper. 2. A condition in which a print has been affixed to a mount to give it greater strength or to repair minor tears A paper conservator may be required to remove the backing "Laid to cardboard as issued" means that the artist or publisher intended the use of a support See mounted . . â Term used to denote the official discontinuance of a meeting . |
|
|
|