Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
around-the-clock {ə'raʋndðə,klɒk}
  • [A] tam gün devam eden, gün boyunca, gün boyu süren, gece ve gündüz

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
alarm clock {ə'lɑ:rm,klɒk}
  • [N] çalar saat
Room service is available round the clock.
  • [PHR] varmak: Oda servisi saat başı vardır.
clock Dinle! {klɒk}
  • [N] saat, kronometre, taksimetre, çorabın iki yanındaki ajur
  • [V] saat tutmak, ölçmek, ulaştırmak
Can you repair this clock?
  • [PHR] saat: Bu saati tamir edebilir misiniz?
grandfather clock
  • [N] saat: sarkaçlı dolap saati
grandfather's clock
  • [N] saat: sarkaçlı dolap saati
I'd like a clock.
  • [PHR] saat: Saat istiyorum.
like clock
  • [A] saat gibi, tıkırında
longcase clock Dinle!
  • [N] saat: sarkaçlı dolap saati
put the clock back
  • [V] eskiye dönüş yapmak, saat: saati geriye almak
round the clock {,raʋndðə'klɒk}
  • [ADV] gece gündüz
clock-face {'klɒkfeıs}
  • [N] saat kadranı
clock in
  • [V] kart basmak, kartını basmak, geliş zamanını yazmak
clock key
  • [N] kurgu
clock off
  • [V] kart basmak, çıkış zamanını yazmak
clock on
  • [V] kart basmak, geliş zamanını yazmak
clock out
  • [V] kart basmak, çıkış zamanını yazmak
clock radio
  • [N] saat: saatli radyo
clock toy
  • [A] otomatik oyuncak
clock up
  • [V] kadranda göstermek, yazmak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
o`clock usually