İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
knit |
{nıt}
- [N] örgü
- [V] örmek, dokumak, bağlamak, çatmak, örgü örmek, birleşmek, kaynaşmak
|
|
knit |
{f.} {ted veya knit} örmek; sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek; çatmak {kaşları}; birbirine düğümlemek; birbirine yapışmak; kaynaşmak, kaynamak {kemik}. a wellknit frame iyi yapılı vücut .He knit his brows. Kaşlarını çattı. The bone has knit. Kemik kaynayıp bitişmiş. |
|
knit |
f. {
__ted/knit} 1. örmek. 2. sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek. 3. {kaşları} çatmak: He knit his brows. Kaşlarını çattı. 4. {kemik} kaynamak: The bone has knit. Kemik kaynamış. |
|
knit |
knit
nît
Fiil (D) knitted/knit
* örmek.
* sıkı sıkıya bağlamak, birleştirmek.
* {kaşları} çatmak:
He knit his brows.
Kaşlarını çattı.
* {kemik} kaynamak:
The bone has knit.
Kemik kaynamış. |
|
knit |
{ted veya knit} örmek; sıkı sıkıya bağlamak, birle |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
knit one's brows |
|
|
close-knit |
{,kləʋs'nıt}
- [A] bütünleşmiş, birbirine bağlı
|
|
knit one's eyebrows |
|
|
hand-knit |
{'hænd,nıt}
|
|
knit together |
- [V] bağlamak, birleştirmek
|
|
knit up |
- [V] birleştirmek, bağlamak, karara bağlamak, birleşmek, yakınlaşmak, kaynaşmak
|
|
well-knit |
{,wel'nıt}
- [A] adaleli, kaslı, yapılı, sıkı dokunmuş, sık örülmüş
|
|
knit goods |
örme eşya; triko eşya. |
|
knit one, purl one |
bir düz, bir ters örmek. |
|
knit goods |
* örme eşya; triko eşya. |
|
knit one, purl one |
* bir düz, bir ters örmek. |
|
close knit |
bütünleşmiş, birbirine bağlı |
s. |
hand knit |
örmek, elde örmek |
|
knit one's brows |
kaşlarını çatmak |
|
knit one's eyebrows |
kaşlarını çatmak |
f. |
knit together |
bağlamak, birleştirmek |
f. |
knit up |
birleştirmek, bağlamak, karara bağlamak, birleşmek, yakınlaşmak, kaynaşmak |
|
well knit |
adaleli, kaslı, yapılı, sıkı dokunmuş, sık örülmüş |
|
|
|