Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
skin Dinle! {skın}
  • [N] deri, cilt, ten, post, kabuk, zar, tulum, kaplama, dazlak, cimri
  • [V] derisini yüzmek, soymak, kabuğunu soymak, sıyırmak, kazıklamak, sıyırıp çıkarmak
skin f. {

skinned,

skinning}
1. -in derisini yüzmek.
2. sıyırmak; hafif yaralamak: He fell and skinned his knee. Düştü ve dizi sıyrıldı.
3. {kabuğunu, dış zarını} soymak, çıkarmak.
4. {alive} k. dili çok azarlamak, haşlamak; cezalandırmak; dövmek: If you do that again I´ll skin you alive! Bir daha yaparsan seni öldürürüm!
5. k. dili kazıklamak, dolandırmak.
6. up {ağaç, direk v.b.´ne} tırmanmak, tırmanarak çıkmak.
7. down {ağaç, direk v.b.´nden} inmek.
8. through {dar bir yerden} güçbela/ancak geçmek.
9. through güçbela başarmak/becermek.
skin i.
1. cilt, deri, ten.
2. {hayvana ait} deri; post: bearskin ayı postu.
3. kabuk: banana skin muz kabuğu.
4. {süt, yoğurt v.b.´nin üstünde oluşan} kaymak.
skin i. deri, cilt: tulum: post: kabuk: den. geminin dış kaplaması; hilekar kişi; {argo} cimri kimse. skin diving aletli dalış. skin game hileli kumar oyunu. skin grafting deri aşısı. by the skin of ones teeth kıtı kıtına, ancak, güçbelâ. dark skin esmer cilt. fair skin beyaz cilt. get under ones skin bir kimsenin sinirine dokunmak. jump out of ones skin korkudan sıçramak; aşırı derecede coşmak. only skin and bones bir deri bir kemik, iskelet gibi, kadidi çıkmış. save ones skin paçayı kurtarmak, postu kurtarmak. under the skin aslında, temelde. wet to the skin sırsıklam iliklerine kadar su geçmiş.
skin f. {-ned, -ning} derisini soymak, derisini yüzmek, sıyırmak; kabuğunu soymak: deri ile kaplamak; deri ile örtülmek; {argo} para yolmak, soyup soğana çevirmek. skin the cat spor elleriyle demir çubuğa asılı iken ayakları ve bütün vücudu kolları arasından geçirerek dönmek; işi becermek. skin down ellerle tutunarak inmek. skin one alive insafsızca parasını yolmak; azarlamak. skin out den. kaçıvermek. skin through k.dili. zar zor geçmek. skin up yalnızca ellerle tırmanmak. Keep your eyes skinned k.dili. Dikkat et! Ayağını denk al!.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
alligator skin
  • [N] timsah derisi
in one's bare skin
  • [ADV] çırılçıplak
all skin and bone
  • [A] kemik: kemikleri sayılan
goose-skin {'gu:s,skın}
  • [N] tüyleri ürpermiş deri
shed one's skin
  • [V] deri değiştirmek, derisi dökülmek
drenched to the skin
  • [A] ilik: iliklerine kadar ıslanmış
nothing but skin and bones
  • [A] bir deri bir kemik
remove the skin
  • [V] kabuğunu soymak
soaked to the skin
  • [A] ilik: iliklerine kadar ıslanmış
wet to the skin
  • [A] ilik: iliklerine kadar ıslanmış
skin-deep Dinle! {,skın'di:p}
  • [ADV] yüzeysel, üstünkörü
  • [A] yüzeysel, üstünkörü
skin-diver {'skın,daıvər}
  • [N] aletsiz dalan kimse
skin diving {'skın,daıvıŋ}
  • [N] aletsiz dalma, dalgıç giysisi olmadan dalma
skin eruption
  • [N] döküntü
skin friction
  • [N] yüzeysel sürtünme
skin game {'skıngeım}
  • [N] üçkâğıt, dolandırıcılık
skin graft {'skıngræft}
  • [N] deri naklinde kullanılan deri parçası
skin-grafting {'skın,græftıŋ}
  • [N] deri nakli, deri plantasyonu
skin out
  • [V] derisini yüzmek, kabuğunu soymak, sıvışmak, toz olmak
skin over
  • [V] kabuk bağlamak