Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
start Dinle! {stɑ:rt}
  • [N] başlama, start, başlangıç, çıkış, yola çıkma, hareket: harekete geçme, avantaj, sıçrama, fırlama, ürkme
  • [V] başlamak, koyulmak, yola çıkmak, kalkmak, hareket etmek, kaynaklanmak, fırlamak, çalışmak {motor}, ürkmek, irkilmek, başlatmak, çalıştırmak, çıkarmak, kurmak, desteklemek, yöneltmek, tartışmaya açmak, ürkütmek, korkutup kaçırmak, gevşetmek
start i.
1. başlangıç.
2. yola çıkma: Let´s get an early start. Erken yola çıkalım.
3. spor start, depar, çıkış.
4. spor çıkış çizgisi.
5. irkilme: He awoke with a start. İrkilerek uyandı.
start f.
1. başlamak; başlatmak: It started to rain. Yağmur yağmaya başladı. They´ve started fighting. Dövüşmeye başladılar. Prices start at fifteen million liras. Fiyatlar on beş milyon liradan başlıyor. The E 5 superhighway starts in Edirne. E 5 karayolu Edirne´de başlıyor. We´ll start with you. Seninle başlayacağız. Who started this? Bunu kim başlattı?
2. {out/off} yola çıkmak/koyulmak: We set out for Mersin. Mersin´e hareket ettik.
3. {back} irkilmek, ürküp gayriihtiyari bir hareket yapmak.
4. from {bir yerden} birdenbire ayağa sıçramak.
5. from {bir yerden} fışkırmak.
6. {at} spor {maçın başlangıcında} {takımda} yer almak: He´s starting for Fenerbahçe at forward. Bu maçta Fenerbahçe takımında forvet olarak yer alacak.
start i. geyik boynuzunun ucu; kuş kuyruğu biçiminde parça.
start f. başlamak, harekete geçmek, yola çıkmak; harekete geçirmek, başlatmak, yola koymak; kalkmak; ürküp sıçramak; irkilmek, fırlamak; dışarı uğramak; gevşemek, gevşetmek; çatmak; kurmak, tesisetmek; uçurmak {av kuşları}. start in başlamak, işe koyulmak start off, start out başlamak, yola koyulmak .start something zorluk çıkarmak. start up çalıştırmak; birden belirmek to. start with ilk iş olarak, başlangıçta. starting point hareket noktası, başlangıç noktası. starting post yarışta başlangıç çizgisini işaret eden direk.

Türkçe » İngilizce Yukarı
start
  • [N] start, take-off, sendoff
start start

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bump start
  • [N] iterek çalıştırma, vurdurma
bump-start
  • [V] iterek çalıştırmak, vurdurmak
What time does the concert start?
  • [PHR] konser: Konser saat kaçta başlıyor?
The engine won't start.
  • [PHR] motor: Motor çalışmıyor.
false start
  • [N] hatalı çıkış, yanlış başlangıç
flying start
  • [N] iyi başlangıç, hızlı start
fly start
  • [N] hızlı start
start a hare
  • [V] konuyu saptırmak, dikkat: dikkatleri başka yöne çekmek
head start
  • [N] avans, avantaj, üstünlük
start to move
  • [V] hareket: harekete geçmek
What time does the movie start?
  • [PHR] film: Film saat kaçta başlıyor?
What time does the performance start?
  • [PHR] performans: Performans saat kaçta başlıyor?
running start
  • [N] hızlı başlangıç, iyi çıkış
start from the scratch
  • [ID] sıfırdan başlamak
What time does the show start?
  • [PHR] gösteri: Gösteri saat kaçta başlıyor?
a fresh start
  • [N] yeni bir başlangıç, yeniden başlama
give a start
  • [V] başlatmak, ürkütmek, yerinden sıçratmak
give smb. a start
  • [V] ürkütmek, yerinden sıçratmak
make a fresh start
  • [V] yeni bir başlangıç yapmak, yeniden başlamak
What time does it start?
  • [PHR] başlamak: Saat kaçta başlıyor?

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
hızlı start
  • [N] fly start, flying start
start çizgisi
  • [N] starting line
start sınırı
  • [N] barrier
Start Menu Start Menu
hızlı start fly start, flying start n.
start çizgisi starting line n.
start sınırı barrier n.