İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
suck |
{sʌk}
- [N] emme, emiş, emilen şey, anne sütü, yudum, içim, girdap, anafor, yağcı
- [V] emmek, soğurmak, içine çekmek, çekmek, nefes çekmek, özümlemek, sağlamak, elde etmek, sızdırmak, emme sesi çıkarmak, su yerine hava çekmek {tulumba}
|
|
suck |
{sʌk}
|
sl. |
suck |
f.
i. emmek, massetmek; içine çekmek, soğurmak; sorumak; içmek, çekmek, almak; emer gibi içine çekmek; {argo} yetmemek, eksik gelmek;
i. emme, emiş, mas; emilen şey; yudum, içim; ana sütü; anafor. give suck emzirmek. |
|
suck |
f. 1. emmek: The baby was sucking its mother´s breast. Bebek annesinin memesini emiyordu. Don´t suck your thumb! Başparmağını emme! He was sucking a rooster-shaped lollipop. Horoz şekeri emiyordu. Suck it through a straw! Onu kamışla em! 2. k. dili {bir şey} berbat olmak. |
|
suck |
suck
s^k
Fiil
* emmek.
Konuşma Dili
* {bir şey} berbat olmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
suck advantage out of |
- [V] fayda sağlamak, çıkar sağlamak
|
|
make suck |
|
|
suck in |
- [V] emmek, içine çekmek, özümlemek
|
|
suck one's thumb |
|
|
suck smb.'s brain |
- [ID] ağzını aramak, bilgi almaya çalışmak
|
|
suck up |
{'sʌkʌp}
- [V] içine çekmek
- [N] emmek, içine çekmek
|
|
suck up to |
- [N] yağ çekmek, yağcılık etmek, dalkavukluk etmek
|
|
suck me |
1. emme. emiş. emilen şey. anne sütü. yudum. içim. girdap. anafor. yağcı. kıç yalayıcı. emmek. soğurmak. içine çekmek. çekmek. nefes çekmek. özümlemek. sağlamak. elde etmek. sızdırmak. emme sesi çıkarmak. su yerine hava çekmek {tulumba}. |
|
suck my dick |
1. emme. emiş. emilen şey. anne sütü. yudum. içim. girdap. anafor. yağcı. kıç yalayıcı. emmek. soğurmak. içine çekmek. çekmek. nefes çekmek. özümlemek. sağlamak. elde etmek. sızdırmak. emme sesi çıkarmak. su yerine hava çekmek {tulumba}. |
|
suck s.o./s.t. down |
birini/bir şeyi aşağı çekmek. |
|
suck up |
1. emme. emiş. emilen şey. anne sütü. yudum. içim. girdap. anafor. yağcı. kıç yalayıcı. emmek. soğurmak. içine çekmek. çekmek. nefes çekmek. özümlemek. sağlamak. elde etmek. sızdırmak. emme sesi çıkarmak. su yerine hava çekmek {tulumba}. |
|
suck up to |
k. dili {birine} yağcılık etmek. |
|
you suck |
1. sen. siz. sana. size. seni. sizi. |
|
suck up to |
Konuşma Dili
* {birine} yağcılık etmek. |
|
gave suck |
emzir |
|
give suck |
emzir |
|
given suck |
emzir |
|
suck in |
içine çek |
|
make suck |
emdirmek |
f. |
suck advantage out of |
fayda sağlamak, çıkar sağlamak |
f. |
|
|