ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
anahtar, saat vb. taşımak için bele takılan zincir
[N]
chatelaine
kalama etmek (zincir vb.)
[V]
pay out
kolye
[N]
pendant, necklace
Altın bir kolye görmek istiyorum.
[PHR]
pendant: I would like to see a gold pendant.
mercan kolye
[N]
coral beads
sallantılı süs (kolye vb.)
[N]
pendant
zincir
[N]
bond, chain, fetter, gyve, iron, shackle, shackles
Altın bir zincir görmek istiyorum.
[PHR]
brooch: I would like to see a gold brooch.
altın zincir
[N]
chain: golden chain
Zincir istiyorum.
[PHR]
chain: I'd like a chain.
zincir baklası
[N]
shackle
zincir dikişi
[N]
chain-stitch
zincir dişlisi
[N]
sprocket
zincir dişlisi çarkı
[N]
sprocket, sprocket wheel
zincir (hayvan)
[N]
tether
zincir ile işletme
[N]
chain drive
zincir (kolye)
[N]
guard chain
zincir kolye
[N]
neck chain
zincir mağazalar şubesi
[N]
chain store
zincir tulumbası
[N]
chain pump