Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
say Dinle! {seı}
  • [N] söz, laf, son söz
  • [V] söylemek, demek, etmek {dua}, okumak {dua}, bildirmek, tekrarlamak, farzetmek, varsaymak
say f. {said}

i.

z. {ünlem} demek, söylemek; tekrarlamak, ezbere söylemek;

i. denilen şey, söz; söz sırası;

z. hemen hemen, aşağı yukarı; mesela; {ünlem}, A.B.D., k.dili Hey, bana bak ! to say nothing of göz önüne almadan. say ones say söyleyeceğini söylemek. Say uncle Teslim ol. He had, say, a thousand dollars Diyelim ki bin doları vardı. I dare say belki, diyebilirim ki. I saying, k.dili Bana bak!. not to say hem de. that is to say yani, demek ki. What do you have to say for yourself? Söyleyeceğinizi söyleyin Kendinizi savunun.
say f. {said} demek, söylemek.

i.
1. denilen şey, söz.
2. söz sırası.
say f. {said}

i.

z. {ünlem} demek, söylemek; tekrarlamak, ezbere söylemek;

i. denilen şey, söz; söz sırası;

z. hemen hemen, aşağı yukarı; mesela; {ünlem}, A.B.D., k.dili Hey, bana bak ! to say nothing of göz önüne almadan. say ones say söyleyeceğini söylemek. Say uncle Teslim ol. He had, say, a thousand dollars Diyelim ki bin doları vardı. I dare say belki, diyebilirim ki. I saying, k.dili Bana bak!. not to say hem de. that is to say yani, demek ki. What do you have to say for yourself? Söyleyeceğinizi söyleyin Kendinizi savunun.
say f. {said} demek, söylemek.

i.
1. denilen şey, söz.
2. söz sırası.

Türkçe » İngilizce Yukarı
say deem
say regard as
say count
Say Count
SAY NUM