| thread |
{ɵred}
- [N] iplik, tel, lif, vida dişi, çizgi: ince çizgi
- [V] iplik geçirmek {iğneye}, ip: ipe dizmek, takmak {film}, kaplamak, arasından geçmek, vidaya diş açmak
|
|
| thread |
i.
f. iplik, tire; tel, lif; ince çizgi; yiv; sıra, silsile; düşünüş tarzı;
f. iplik geçirmek; ipliğe dizmek; yol bulup geçmek; mak. vidaya yiv açmak, diş kesmek; kaşıktan iplik gibi akmak {kaynamış şurup}. thread of life hayat bağı. His life hangs by a thread. Hayatı pamuk ipliğine bağlı. the thread of the argument fikir silsilesi. thready
s. iplik gibi; tel tel. |
|
| thread |
i. 1. iplik. 2. {vidada} yiv.
f. 1. -e iplik geçirmek: Will you thread this needle, please? Lütfen bu iğneye iplik geçirir misiniz? 2. film şeridini {projeksiyon makinesine} takmak. |
|
| Thread |
En küçük yürütme birimi |
|
| thread |
thread
thred
İsim
* iplik.
* {vidada} yiv.
Fiil
* -e iplik geçirmek.
* film şeridini {projeksiyon makinesine} takmak. |
|
|