Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
thread Dinle! {ɵred}
  • [N] iplik, tel, lif, vida dişi, çizgi: ince çizgi
  • [V] iplik geçirmek {iğneye}, ip: ipe dizmek, takmak {film}, kaplamak, arasından geçmek, vidaya diş açmak
thread i.

f. iplik, tire; tel, lif; ince çizgi; yiv; sıra, silsile; düşünüş tarzı;

f. iplik geçirmek; ipliğe dizmek; yol bulup geçmek; mak. vidaya yiv açmak, diş kesmek; kaşıktan iplik gibi akmak {kaynamış şurup}. thread of life hayat bağı. His life hangs by a thread. Hayatı pamuk ipliğine bağlı. the thread of the argument fikir silsilesi. thready

s. iplik gibi; tel tel.
thread i.
1. iplik.
2. {vidada} yiv.

f.
1. -e iplik geçirmek: Will you thread this needle, please? Lütfen bu iğneye iplik geçirir misiniz?
2. film şeridini {projeksiyon makinesine} takmak.
Thread En küçük yürütme birimi
thread thread thred İsim * iplik. * {vidada} yiv. Fiil * -e iplik geçirmek. * film şeridini {projeksiyon makinesine} takmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ball of thread
  • [N] kuka
internal thread