Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bless Dinle! {bles}
  • [V] kutsamak, takdis etmek, kutsal saymak, şükretmek
bless f. takdis etmek, kutsamak, mübarek kılmak; Allahtan niyaz etmek; inayet etmek; mesut etmek.
bless f. {

__ed/blest} kutsamak, takdis etmek.
bless bless bles Fiil (D) blessed/blest * kutsamak, takdis etmek.
bless takdis etmek, kutsamak, mübarek kılmak; Allahtan n

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
god bless you!
  • [INTRJ] çok yaşa!
bless you!
  • [INTRJ] çok yaşa!, mutluluklar!, aman yarabbi!
bless s.o. out k. dili birini haşlamak/azarlamak.
Bless you! Çok yaşa! be blessed with {Allah} {birine} belirli bir nimeti bağışlamak: You´re blessed with these children. Allah sana bu çocukları ihsan etmiş.
god bless
1. allah. tanrı. ilah. put.
god bless you
1. allah. tanrı. ilah. put.
God bless you! Allah senden razı olsun!
bless someone out Konuşma dili * birini haşlamak/azarlamak.
Bless you! * Çok yaşa!
God bless you! * Allah senden razı olsun!
bless you çok yaşa, mutluluklar, aman yarabbi
God bless you çok yaşa