Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
split Dinle! {splıt}
  • [A] çatlamış, yarık, çatlak, kırık, ayrık, ayrılmış
  • [N] yarık, yarma, yarılma, çatlama, kırılma, kopma, parçalanma, ayrılma, bozuşma, boşanma, bölünme, yarım parça, yarım şişe içecek, muhbir, ispiyoncu, hafiye, dondurmalı tatlı
  • [V] yarmak, paylaştırmak, bölüştürmek, bölmek, parçalamak, ayırmak, kırmak, yıkmak, mahvetmek
split f. {split, ting} yarmak, ortasından ayırmak, çatlatmak; hiziplere ayırmak; dağıtmak: bölmek; paylaşmak, bölüşmek. split hairs kılı kırk yarmak. split ones sides gülmekten kasıkları çatlamak, kahkahadan yerlere yatmak. split off yarılmak parçalanmak; bölünmek; ayrılmak; kopmak. split the difference ortalama bir rakamda anlaşmak. split up bölüştürmek; ayrılmak, bozuşmak.
split i.

s. yarık, çatlak; bozuşma, ayrılık; bölünme; kıymık, ufak parça; sepetçilikte kullanılan ağaç tiriz; küçük şişe {içki}; muzla yapılmış dondurmalı tatlı; bir bacağı öne öbürünü arkaya uzatarak yapılan akrobasi hareketi;

s. ayrılmış; kırık, çatlak, yarık. split level house odaları değişik seviyelerde olan ev. split peas kırık bezelye. split personality psik. bölünmüş şahsiyet; şizofrenik kişi. split pulley birbirinden ayrılabilen iki parçadan ibaret makara. split second an, lahza.
split i.
1. çatlak; yarık; kırık.
2. ayrılık: split in opinion görüş ayrılığı.
3. bölünme.
4. {dikiş yeri üzerindeki} sökük, sökük yer. split-level house odaları değişik seviyelerde olan ev.
split f. {split,

__ting}
1. kırmak; yarmak; çatlatmak; kırılmak; yarılmak; çatlamak.
2. into -e ayırmak; -e ayrılmak.
3. bölmek.
4. paylaşmak, üleşmek.
5. k. dili sıvışmak, tüymek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
banana split
  • [N] banana split
split hairs
  • [ID] kılı kırk yarmak, ince eleyip sık dokumak, titiz davranmak
split-level house
  • [N] ev: odalarının seviyeleri farklı ev
lickety-split Dinle!
  • [ADV] çarçabuk, çabucak
split pea soup
  • [N] çorba: bezelye çorbası
Let's split the bill.
  • [PHR] bölmek: Hesabı bölelim.
split off
  • [V] yarılmak, parçalanmak, ayrılmak, bölünmek
split on
  • [V] ele vermek, ispiyonlamak, hakkında bilgi vermek
split one's sides
  • [ID] gülmekten katılmak, katıla katıla gülmek
split one's sides with laughter
  • [ID] gülmekten katılmak, gülmekten yarılmak, katıla katıla gülmek
split peas
  • [N] kırık bezelye, çorbalık bezelye
split personality
  • [N] çift kişiliklilik, ikiz kişilikli olma
split second
  • [N] an, lahza
split-second {,splıt'sekənd}
  • [A] salise
split ticket
  • [N] çok partili oy pusulası, birleşik oy pusulası
split up
  • [V] taksim etmek, paylaştırmak, bölünmek, ayrılmak, paylaşılmak
split-up {'splıt,ʌp}
  • [N] yarılma, kopma, parçalanma, ayrılma, boşanma, paylaştırma, dağıtma
split-second watch
  • [N] kronometre
Close a window split yarım pencereyi kapat
Confirm Multiple Split from Original Özgünden Çoklu Ayırmayı Onayla

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
banana split
  • [N] banana split