Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
static Dinle! {'stætık}
  • [A] statik, durgun, dingin, sabit, değişmez, parazitli {telsiz}
  • [N] statik elektrik
static s.
1. ilerleme/gelişme göstermeyen, statik.
2. fiz. statik, duruk.

i.
1. radyo parazit.
2. statik elektrik.
static durağan
static dural
static duruk

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
static , statical s,

i. statik, duran cisimlere ait; sakin, dengeli; fels. dural; pasif elemanlara ait; ikt. varidattan ayrı sermaye ile ilgili olan meselelere ait; elek. sürtünmeden hâsıl olan elektriğe ait, statik;

i. radyo parazit; kdili. istenilmeyen itiraz . statically

z. durarak, kımıldanmayarak; durağan cisimlerle ilgili olarak.
static acceleration error coefficient kalıcı ivme hata katsayısı
static dump duruk döküm
static electricity statik elektrik.
static electricity statik elektrik
static game duruk oyun
static measurement duruk ölçüm
static measurement statik ölçüm
static model duruk model
static or steady-state acceleration error kalıcı ivme hatası
static or steady-state position error kalıcı konum hatası
static or steady-state velocity error kalıcı hız hatası
static position error coefficient kalıcı konum hata katsayısı
Static Random Access Memory (SRAM) Durağan Rastgele Erişimli Hafıza
static relay statik röle
static SQL statik SQL
static state acceleration error kalıcı ivme hatası
static state position error kalıcı konum hatası
Static Text Durağan metin
static velocity error coefficient kalıcı hız hata katsayısı