Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
ölçü
  • [N] measure, measurement, dimension, scale, meter, metre (Brit.), foot rule, extent, gage, gauge, prosody, size, standard, stint, test, dimensions
ölçü
1. measurement, measure, measuring.
2. unit of measurement.
3. measurement; size: masanın ölçüleri the table´s measurements.
4. measure; proper degree; suitable limit, bounds.
5. mus. {a} measure.
6. poet. meter.

ölçüsünü almak /ın/ to measure.

ölçü belirteci gram. adverb of degree; adverb of frequency.

ölçüyü kaçırmak to go too far, exceed the proper limit, overdo things.

ölçü şeridi tape measure, measuring tape.

ölçüsünü vermek /ın, a/ to give {someone} the measurements of.
ölçü * measurement, measure, measuring. * unit of measurement. * measurement; size: masanın ölçüleri the table's measurements. * measure; proper degree; suitable limit, bounds. müzik * {a} measure. şiir * meter.
ölçü gage
ölçü denomination

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
arazi ölçü birimi (4047 m2)
  • [N] acre
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü
  • [A] trochaic
çeyrek kilelik ölçü
  • [N] peck
dört heceli bir ölçü
  • [N] choriamb
elektrik ölçü birimi
  • [N] farad
Eski Roma ölçü birimi (185 m.)
  • [N] stadium
foot hesabıyla ölçü
  • [N] footage
ideal ölçü
  • [N] mean: happy mean, mean: the golden mean, medium: happy medium
iki kısa ve bir uzun heceli ölçü
  • [N] anapaest (Brit.), anapest
iki uzun heceli sözcükten oluşmuş (ölçü)
  • [A] spondaic
ortaçağ arazi ölçü birimi
  • [N] hide
ölçü aleti
  • [N] gauger
ölçü alınan çizgi
  • [N] base line
ölçü çizgisi
  • [N] bar line
müz.
ölçü sırığı
  • [N] perch
ölçü tekniği
  • [N] prosody
standart ölçü
  • [N] standard size
tam ölçü
  • [N] full scale
yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü
  • [N] peck
ölçü şeridi * tape measure, measuring tape.