Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
olumlu
  • [A] positive, affirmative, assertive, content, favorable, favourable (Brit.), peremptory
ölümlü
  • [A] mortal
  • [N] mortal
olumlu
1. positive, affirmative.
2. {someone} who has a positive outlook.
3. constructive, helpful, useful, beneficial {thing}.

olumlu bilim natural science, science.

olumlu eylem gram. affirmative verb.

olumlu tümce gram. affirmative sentence.
ölümlü mortal; transitory.

ölümlü dünya this mortal world.
olumlu * positive, affirmative. * {someone} who has a positive outlook. * constructive, helpful, useful, beneficial {thing}.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
kafa sallamak (olumlu)
  • [V] nod
kuvvetli ve olumlu karar
  • [N] affirmative: a decided affirmative
olumlu bakmak
  • [ID] view: take a bright view of
olumlu biçimde
  • [ADV] positively
olumlu cevap
  • [N] positive answer, affirmative, yes, yea
olumlu cevap vermek
  • [V] affirmative: answer the affirmative
olumlu derece
  • [N] positive
olumlu olarak
  • [ADV] affirmatively, affirmative: in the affirmative
olumlu oy
  • [N] aye, ay
olumlu oy miktarı
  • [N] content
olumlu yaklaşmak
  • [ID] view: take a bright view of
olumlu bilim * natural science, science.
olumlu eylem dilbilgisi * affirmative verb.
olumlu tümce dilbilgisi * affirmative sentence.
ölümlü dünya * this mortal world.
olumlu ol be posivite
olumlu cevap declension
olumlu şekilde positively
olumlu şekilde positively
olumlu sonuçlanacağı kesin safe