Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
özgür
  • [A] free, independent, liberty: at liberty, exempt, latitudinarian, unfettered
  • [ADV] large: at large
özgür free.

özgür bırakmak /ı/ to set free.

özgür girişimci advocate of free enterprise.

özgür girişimcilik advocacy of free enterprise.

özgür istem/istenç free will.
özgür * free.
özgür at liberty
özgür footloose

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
özgür adam
  • [N] freeman
özgür bırakan
  • [A] emancipatory
özgür bırakmak
  • [V] unchain
özgür devlet
  • [N] independency
özgür düşünce
  • [N] free thought, latitudinarianism
özgür düşünceli
  • [A] liberal
özgür düşünceli kimse
  • [N] latitudinarian
özgür düşünceli kimse (din)
  • [N] freethinker
özgür irade
  • [N] freewill, self-determination
özgür iradeli
  • [A] voluntary
özgür olmak
  • [V] loose: be on the loose
özgür bırakmak * to set free.
özgür girişim * free enterprise.
özgür istem özgür istem/istenç * free will.
özgür istenç özgür istem/istenç * free will.
prep.gibi özgür:ıf.|gibi özgür as free as
v.serbest bırak:adj.özgür emancipated
özgür düşünce free thought
özgür dünya free world
özgür düşünceli freethinker