Sonuçlar

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
accusative case
  • [N] akuzatif, ismin -i hali
act in a case
  • [V] davayı yürütmek
bandage case
  • [N] ilk yardım kutusu
basket case {'bæskıtkeıs}
  • [N] kolu bacağı kesilmiş kimse, işe yaramaz kimse
bill case
  • [N] senet cüzdanı
borderline case
  • [N] şüpheli durum, belirsiz durum
cartridge case {'kɑ:rtrıdʒ,keıs}
  • [N] fişek kutusu
case Dinle! {keıs}
  • [N] durum, husus, olay, sorun, dava, hukuksal olay, kanıt, delil, görüş, neden, hasta, tuhaf tip, kasa, kutu, çanta, valiz, kap, kılıf, mahfaza, kovan
  • [V] gözetlemek, dikizlemek, kutulamak, yerine koymak {kasa, kılıf vb.}, kaplamak, ciltlemek, örtmek
attache case
  • [N] çanta: evrak çantası
at that case
  • [ADV] o zaman
hard case
  • [N] mesele: zor mesele, şey: zorlu şey, ceviz: çetin ceviz, tip: zorlu tip
I'd like a camera case.
  • [PHR] kutu: Kamera kutusu rica ediyorum.
in any case
  • [ADV] herhalde, nasıl olursa olsun, her hâlükârda, ne olursa olsun, her halükârda, illâki
in case of
  • [ADV] olması halinde, olduğu takdirde, durumunda, halinde
  • [PREP] halinde
in that case
  • [ADV] demek oluyor ki, o halde, öyleyse
lower case {,ləʋər'keıs}
  • [N] küçük harf
mental case
  • [N] akıl hastalığı
pack in case
  • [V] sandığa koymak
strong case
  • [N] kuvvetli delil
upper case {,ʌpər'keıs}
  • [N] büyük harf

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bkz. Computer Aided Design CAD
bkz. Computer Aided Education CAE
bkz. Computer Aided Engineering CAE
bkz. Computer Aided Manufacturing CAM
bkz. Computer Based Training CBT
bkz. Computer Integrated Manufacturing CIM
bkz. Reduced Instruction Set Computer RISC
bkz. Small Computer System Interface SCSI
Computer Aided Systems Engineering CASE