Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
Don`t Correct Düzeltme

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
correct Dinle! {kə'rekt}
  • [A] doğru, hatasız, kusursuz, tam, uygun
  • [V] düzeltmek, doğrulamak, haddini bildirmek, cezalandırmak
correct heat
  • [N] tav
correct s. doğru yanlışsız, tam; dürüst; uygun, münasip, layık. correctly

z. tam tamına, doğru olarak. correctness

i. dürüstIük, doğruluk; uygunluk.
correct f. düzeltmek doğrultmak, tashih etmek , ıslah etmek; tekdir etmek, cezalandırmak; ayarlamak; gidermek. correction

i. tashih, düzeltme, ıslah; ihtar, nasihat, cezalandırma; giderme; ayar etme. correction fluid {matb}. korektör house of correction ıslahhane. correctional

s. düzeltici, tashihkâr.
correct f. düzeltmek, doğrultmak, tashih etmek, ıslah etmek.
correct s.
1. doğru, yanlışsız.
2. doğru, yerinde.
correct doğru
Correct Düzelt
correct doğru
Correct accidental usage of cAPS LOCK Key cAPS LOCK Tuşunun Yanlış Kullanımını Düzelt
Correct TWo INitial CApitals İLk İKi BÜyük HArfi Düzelt
correct usage doğru kullanış, yerinde kullanma.
correct cor.rect kırekt' Fiil * düzeltmek, doğrultmak, tashih etmek, ıslah etmek.
correct cor.rect kırekt' Sıfat * doğru, yanlışsız. * doğru, yerinde.
correct usage * doğru kullanış, yerinde kullanma.
correct düzeltmek doğrultmak, tashih etmek , ıslah etmek;
correct doğru yanlışsız, tam; dürüst; uygun, münasip, layı
correct v.düzelt:adj.doğru
correct v.düzelt:adj.doğru
correct düzeltmek