 İngilizce » Türkçe  İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| bende^ |
1. Kul, köle:"Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu."- Y. K. Karaosmanoğlu. Ben zamirinin bulunma durumu eki almış biçimi. |
|
|
| Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| sıra bende |
- [PHR] turn: it is my turn
|
|
| bende |
slave; servant.
bendeniz/bendeleri your humble servant {formerly used in polite speech when referring to oneself; today used either jocularly or sarcastically}: Bendeniz saat onda hazır olacak. Your humble servant will be ready at ten o´clock.
bendeniz cennet kuşu your humble servant {said jocularly}. |
|
| el bende |
children´s game. I´m it! |
|
| bende |
* slave; servant. |
|
| Kabahat bende. |
* It's my fault. |
|
| Yiğitlik bende kalsın. |
Yiğitlik bende/sende kalsın.
konuşma dili
* I/You don't want to be accused of having been the one who acted ungenerously. |
|
| bende |
subject |
|
| sıra bende |
it is my turn |
|
|
|
