İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| blast |
{blæst}
- [N] şiddetli rüzgâr, rüzgâr {ani}, üfleme, ötme {düdük vb.}, öfkelenme, köpürme, patlayıcı miktarı, soğuktan kavrulma {yaprak}, azarlama, alem, cümbüş
- [V] havaya uçurmak, kavurmak {bitki}, patlatmak, yıkmak, lanet etmek, beddua etmek, bangır bangır çalmak, bas bas bağırmak
|
|
| blast furnace |
- [N] maden eritme ocağı, yüksek fırın
|
|
| blast him! |
|
|
| blast hole |
{'blæsthəʋl}
|
|
| blast off |
- [V] fırlatmak {roket}, havalanmak {roket}
|
|
| air blast |
hava püskürtmeli |
|
| air blast circuit breaker |
basınçlı hava şalteri |
|
| at full blast |
tam gazla; tam kapasiteyle. |
|
| blast |
i. 1. patlama, infilak. 2. k. dili çok eğlendirici bir şey.
f. 1. tahrip etmek, yıkmak, yakmak. 2. {soğuk/sıcak} {bitkiyi} kavurmak. |
|
| blast |
i.
f. ani esen rüzgâr, şiddetli rüzgâr; düdük sesi; yaprakların soğuk veya rüzgârdan kavrulması, yanma; patlama, infilâk; {argo} gürültülü eğlenti; {argo} uyuşturucu maddenin kuvvetli etkisi;
f. tahrip etmek, yıkmak; yakmak, kavurmak, mahvetmek. blast furnace maden eritme ocağı. at full blast tam süratle. |
|
| blast |
blast |
|
| blast furnace |
maden eritme ocağı. |
|
| blast off |
{roket} uzaya fırlatılmak. |
|
| Blast! |
ünlem, İng. Allah kahretsin! |
|
| gas blast circuit breaker |
gaz üflemeli kesici |
|
| gas blast circuit breaker |
gaz üflemeli kesici |
|
| gas-blast circuit |
gaz üflemeli kesici |
|
| have a blast |
k. dili çok eğlenmek. |
|
| at full blast |
* tam gazla; tam kapasiteyle. |
|
| blast |
blast
bläst
İsim
* patlama, infilak.
Konuşma dili
* çok eğlendirici bir şey.
Fiil
* tahrip etmek, yıkmak, yakmak.
* {soğuk, sıcak} {bitkiyi} kavurmak. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|