| Temiz bir bardak alabilir miyim? |
- [PHR] glass: Could I have a clean glass?
|
|
| Temiz bir bıçak alabilir miyim? |
- [PHR] knife: Could I have a clean knife?
|
|
| Lütfen temiz çarşaf getirin. |
- [PHR] sheet: Please bring me some clean sheets.
|
|
| Temiz bir çatal alabilir miyim? |
- [PHR] fork: Could I have a clean fork?
|
|
| fakir ama temiz giyimli kibar |
|
|
| Temiz bir fincan alabilir miyim? |
- [PHR] cup: Could I have a clean cup?
|
|
| garnizonu temiz tutmak |
|
|
| temiz kan |
- [N] blood: arterial blood
|
|
| Temiz bir kaşık alabilir miyim? |
- [PHR] spoon: Could I have a clean spoon?
|
|
| Temiz bir kül tablası alabilir miyim? |
- [PHR] ashtray: Could I have a clean ashtray?
|
|
| mazisi temiz olmak |
- [ID] slate: have a clean slate
|
|
| Temiz bir peçete alabilir miyim? |
- [PHR] napkin: Could I have a clean napkin?
|
|
| sicili temiz kimse |
|
|
| temiz |
- [A] clean, pure, clear, neat, fresh, chaste, clean-handed, fair, respectable, sanitary, spruce, tidy, unpolluted, unsoiled, unspotted, unstained, white
- [ADV] cleanly, neatly, fairly
|
|
| Yeterince temiz değil. |
- [PHR] clean: It's not clean enough.
|
|
| temiz adam |
|
|
| temiz aşk |
|
|
| temiz dayak |
|
|
| temiz elli |
|
|
| temiz giyimli |
|
|