Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
lütfen
  • [ADV] kindly
lutfen {lütfen} please
lütfen
1. please.
2. very kindly; as a favor or kindness.
lütfen * please. * very kindly; as a favor or kindness.
lütfen please

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Acele eder misiniz lütfen?
  • [PHR] hurry: Would you please hurry?
Lütfen acele edin.
  • [PHR] hurry: Please hurry up.
Beni bu adrese götürün lütfen.
  • [PHR] address: Take me to this address, please.
Ağzınızı açın lütfen.
  • [PHR] mouth: Open your mouth, please.
Lütfen ağrıyı giderecek bir şeyler yapın.
  • [PHR] pain: Please, do something for the pain.
Aküyü kontrol edin lütfen.
  • [PHR] battery: Check the battery, please.
Ambulans çağırın lütfen.
  • [PHR] ambulance: Please call an ambulance.
Arabayı lütfen otelime gönderin.
  • [PHR] car: Please send a car to my hotel.
Ona beni aramasını söyleyin lütfen.
  • [PHR] call: Please ask him to call me.
Lütfen yarın tekrar arayın.
  • [PHR] call: Please call again tomorrow
Lütfen daha askı getirin.
  • [PHR] hanger: Please bring me more hangers.
Saçımı ortadan ayırın, lütfen.
  • [PHR] part: Please part my hair in the middle.
Saçımı sol tarafa ayırın, lütfen.
  • [PHR] part: Please part my hair on the left side.
Bunu benim için ayırtın lütfen.
  • [PHR] hold: Please put this on hold for me.
Arka aynayı kontrol edin lütfen.
  • [PHR] mirror: Check the rearview mirror, please.
Yan aynaları kontrol edin lütfen.
  • [PHR] mirror: Check the sideview mirror, please.
Ayrı paketleyin lütfen.
  • [PHR] wrap: Wrap them separately, please.
Bu bagajı taksi standına taşıyın lütfen.
  • [PHR] baggage: Please take this baggage to the taxi stand.
Lütfen bir battaniye getirin.
  • [PHR] blanket: Please bring me a blanket.
Lütfen bir battaniye verir misiniz?
  • [PHR] blanket: Would you please get me a blanket?