cob swan |
{'kɒb,swɒn}
|
|
pen swan |
{'penswɒn}
|
|
swan |
{swɒn}
|
|
hooper swan |
|
|
Swan |
{swɒn}
- [NPR] kuğu: Kuğu takımyıldızı (astr.)
|
|
Swan of Avon |
|
|
swan song |
{'swɒnsɔ:ŋ}
|
|
swan-upping |
- [N] Thames nehrindeki kuğuların işaretlenmesi
|
|
swan |
i. kuğu. |
|
swan |
i. kuğu, zool. Cygnus; tatlı sesli şarkıcı veya şair. swan dive başı geriye kolları suya doğru uzatarak yapılan dalış. swans down kuğunun ufak ve yumuşak tüyü. swan maiden efsanelerde istediği zaman kuğu şekline girebilen güzel kız. swan song efsaneye göre kuğunun ölmeden evvelki son ve güzel ötüşü; bir şairin son eseri; son gösteriş, son söz. mute swan kuğu, zool. Cygnus olor. |
|
swan |
f. A.B.D., leh. yemin etmek. I swan ! Çok şaştım ! Aman Allahım ! |
|
swan song |
1. efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü. 2. bir sanatçının son eseri/gösterisi. |
|
swan-upping |
i. İng. Thames nehri üzerindeki kuğuların senede bir yapılan markalama işlemi. |
|
swan |
swan
swan
İsim
* kuğu. |
|
swan song |
* efsaneye göre kuğunun ölmeden önceki son ve güzel ötüşü.
* bir sanatçının son eseri/gösterisi. |
|
swan |
kuğu, {zool.} Cygnus; tatlı sesli şarkıcı veya şai |
|
swan |
{A.B.D.}, {leh.} yemin etmek. I swan ! Çok şaştım |
|
swan-upping |
{İng.} Thames nehri üzerindeki kuğuların senede bi |
|
black swan |
kara kuğu |
|
swan |
kuğu |
|