ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
Yukarı
v.eğil:adj.çok zayıf
lean
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
bünyesi zayıf olmak
[ID]
chest: have a weak chest
çok zayıf
[A]
skinny
ince ve zayıf yüz
[N]
hatchet-face
oldukça zayıf
[A]
faintish
tartışma olsun diye zayıf tarafı savunan kimse
[N]
advocate: devil's advocate
uzun boylu ve zayıf
[A]
gangling
yaşlı ve zayıf at
[N]
screw
zayıf
[A]
atonic, faint, fatless, feeble, feint, flaccid, flagging, frail, gaunt, gracile, invertebrate, lean, low, nerveless, pithless, puny, shaky, sinewless, slight, slim, small, spare, spent, thin, unmanly, weak, wishy-washy
[N]
mark: bad mark
Bu gözlük benim için çok zayıf.
[PHR]
weak: These glasses are too weak for me.
çok zayıf ve uzun
[A]
spindling, spindly
zayıf at
[N]
moke
Avus.
zayıf (az)
[A]
poor
zayıf bir ihtimal
[N]
fat: a fat chance
zayıf bir şekilde
[ADV]
weakly
zayıf bünyeli
[A]
physique: of poor physique
zayıf düşme
[N]
etiolation
zayıf düşmek
[V]
pine, pine away
zayıf düşmüş
[A]
decrepit, peaked, peaky
zayıf düşürmek
[V]
overcome
zayıf ışık
[N]
glimmer, twilight