ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
Yukarı
v.özetle:adj.kısa
brief
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
arkası kısa ve küt araba
[N]
hatchback
ayinlerde okunan kısa dua
[N]
collect
kısa bakış
[N]
glance, look-in
belirli biçimi olmayan kısa müzik parçası
[N]
bagatelle
birinci kısa
[N]
iambus
bir kısa bir uzun hece ölçüsü
[N]
iambic
bir kısa bir uzun hece ölçüsünde
[A]
iambic
bir uzun üç kısa heceli vezin
[N]
paeon
bir uzun ve bir kısa heceli ölçü
[A]
trochaic
büzgülü kısa pantolon (kadın)
[N]
bloomers
kısa ceket
[N]
bolero, jacket: Eton jacket, shortie, shorty
çocuk kısa pantolonu
[N]
panties
çok kısa süren şey
[N]
snatch
kısa çorap
[N]
sock, anklet, anklesock, half hose, sock: bobby socks
kısa dalmak (uçak)
[V]
runway: undershoot the runway
dar ve kısa manto
[N]
coatee
dar ve kısa yelek
[N]
jerkin
en kısa zamanda
[ADV]
earliest: at the earliest
gözün kısa ve hızlı hareketi
[N]
saccade
hazine bonosu (kısa vadeli)
[N]
treasury bill