| answer the affirmative |
|
|
| answer |
 {'ænsər}
- [N] cevap, yanıt, karşılık, tepki, misilleme, çözüm
- [V] cevap vermek, yanıtlamak, karşılık vermek, bakmak {kapı, telefon}, karşılamak, yetmek, tanıma uymak, uymak, yerine getirmek, kefil olmak
|
|
| in answer to |
- [ADV] cevap olarak, karşılık olarak
|
|
| answer back |
- [V] karşılık vermek, cevabı yapıştırmak
|
|
| answer for |
- [V] sorumlu olmak, kefil olmak
|
|
| answer machine |
|
|
| answer the telephone |
|
|
| auto |
{'ɔ:təʋ}
- [V] otomobil: otomobille gezmek, araba ile gezmek
- [N] otomobil, oto, araba
|
|
| auto- |
{'ɔ:təʋ}
- [PREF] oto, kendi kendine, kendi
|
|
| auto-da-fe |
{,ɔ:təʋdə'feı}
- [N] ateşe atma cezası {engizisyon}, yakma {kitap}
|
|
| auto graveyard |
|
|
| auto-training |
{'ɔ:təʋ,treınıŋ}
- [N] kendi kendini yetiştirme
|
|
| answer the bell |
|
|
| answer the door |
|
|
| evasive answer |
|
|
| positive answer |
|
|
| answer the purpose |
- [N] iş görmek
- [V] işe yaramak, ihtiyacı karşılamak
|
|
| sharp answer |
|
|
| unkind answer |
|
|
| vouchsafe smb. no answer |
- [V] cevap vermeye tenezzül etmemek, tenezzül edip cevap vermemek
|
|
|
Türkçe
