Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bang Dinle! {bæŋ}
  • [ADV] tam, tamamen, bütünüyle
  • [N] gürültü, patlama, patırtı, heyecan, zevk, uyuşturucu enjeksiyonu
  • [V] vurmak, çarpmak, küt diye çarpmak, güm diye çarpmak, sevişmek, yatmak, hızla çarpmak
bang i.
1. Çat!/Bom!
2. gürültü, patırtı; patlama.
3. heyecan, sevinç.
4. sansasyon, olay.

f.
1. şiddetle çarpmak/kapanmak.
2. gürültülü bir şekilde vurmak.
3. gürültü yapmak.

z. k. dili tam: bang in the middle of the war savaşın tam ortasında. bang on time tam zamanında.
bang i.

f.

z. gürültü, patlama; bir vuruş neticesinde çıkan ses; patırtı; enerji, bir şeyi yapma gayreti, şevk; A.B.D., argo heyecan, sevinç; argo uyuşturucu madde içitimi, morfin;

f. çarpmak, gürültü ile kapatmak; hızla vurmak; gürültü yapmak; argo morfin yapmak;

z. gürültülü bir şekilde, ansızın.
bang bang bäng İsim * Çat!/Bom! * gürültü, patırtı; patlama. * heyecan, sevinç. * sansasyon, olay. Fiil * şiddetle çarpmak veya kapanmak. * gürültülü bir şekilde vurmak. * gürültü yapmak. Zarf, colloquial * tam: bang in the middle of the war savaşın tam ortasında. bang on time tam zamanında.
bang gürültü, patlama; bir vuruş neticesinde çıkan ses;

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bang! {bæŋ}
  • [INTRJ] güm!, küt!, pat!, çat!
bang about
  • [V] gürültü yapmak
bang away
  • [V] çok çalışmak
bang in the face
  • [ADV] tam yüzüne, suratının ortasına
bang in the middle
  • [ADV] tam ortada
bang into
  • [V] toslamak, çarpmak
bang off
  • [ADV] hemen, derhal
bang on
  • [ADV] tamamen doğru, şüphesiz doğru
bang-on
  • [ADV] tam, tamamen, tümüyle doğru
bang on time
  • [ADV] tam zamanında, dakika: dakikası dakikasına
bang sense into smb.
  • [ID] düşünmesini sağlamak
bang up
  • [V] mahvetmek, haşat etmek
bang-up Dinle! {'bæŋʌp}
  • [ADV] çok iyi, müthiş
  • [A] mükemmel
big bang
  • [N] başlangıç
bang the door on
  • [ID] kapı: kapıyı suratına çarpmak, imkânsızlaştırmak, kapı: bütün kapıları kapatmak
slap-bang {'slæp,bæŋ}
  • [ADV] birden, aniden, hızla, pat diye, tam olarak, tam
bang one's head against a wall
  • [ID] boşuna çırpınmak, olmayacak işe kalkışmak