Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bare Dinle! {beər}
  • [A] çıplak, bomboş, tamtakır, yalın, sade, açık, yapraksız, tüysüz, azıcık
  • [V] soymak, açmak, çıkarmak, açılmak
bare s.
1. çıplak.
2. ancak yetecek kadar.

f. soymak, açmak.
bare f. eski, bak. bear
2.
bare s. çıplak, açık,yalın;sade,süssüz,mübalağasız,basit;havı dökülmüş,parlamış{kumaş};ancak yetecek kadar,.bareback

s. eyersiz {at}.bare change zayıf vir ihtimal. bare faced

s. yüzü açık, peçesiz;yüzsüz, arsız,hayasız. barefoot

s.z. yalınayak. barehanded

s. silahsız,elleri açıkta.bareheaded

s. başı açık.barelegged

s.çorapsız,çıplak bacaklı. bare living ancak geçinme,kıt kanaat geçinme.
bare f. soymak, açmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
in one's bare skin
  • [ADV] çırılçıplak
lay bare
  • [V] açığa çıkarmak, açığa vurmak, ortaya çıkarmak
the bare fact
  • [N] çıplak gerçek
bare chance
  • [N] zayıf ihtimal
bare one's heart
  • [ID] içini dökmek, kâlbini açmak
a bare living
  • [N] kıt kanaat geçinme
earn a bare living
  • [V] kıt kanaat geçinmek, yaşayacak kadar kazanmak
under bare poles
  • [ADV] yelkenleri açmadan, yelkenler inik olarak
a bare chance zayıf bir ihtimal.
bare its teeth {hayvan} dişlerini göstermek.
bare living kıt kanaat geçinme.
lay bare açmak, açıkça ortaya koymak.
bare chance * zayıf bir ihtimal.
bare its teeth * {hayvan} dişlerini göstermek.
bare living * kıt kanaat geçinme.
lay bare * açmak, açıkça ortaya koymak.
bare of den yoksun
lay bare açıkça ortaya koy
a bare living kıt kanaat geçinme i.
bare chance zayıf ihtimal i.