İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| bark |
{bɑ:rk}
- [N] kabuk, ağaç kabuğu, havlama, öksürük, barka, gemi, yelkenli üç direkli gemi
- [V] kabuğunu soymak, soymak, sıyırmak, havlamak, bağırmak, öksürmek, çığırtkanlık yapmak
|
|
| bark |
i.
f. {bot}. kabuk; ağaç kabuğu;
f. kabuğunu soymak; tabaklamak. |
|
| bark |
i.
f. havlama, köpek havlamasına benzer ses; {k.dili}. öksürük;
f. havlamak; havlamaya benzer sesler çıkarmak; yüksek sesle konuşmak veya bağırmak; {argo} bir eğlence yerinin kapısında çığırtkanlık etmek; öksürmek. bark up the wrong tree yanlış kapı çalmak. His bark is worse than his bite Ne varsa dilindedir. |
|
| bark |
i. havlama.
f. havlamak. |
|
| bark |
i. kabuk; ağaç kabuğu. |
|
|
Türkçe » İngilizce  |
Yukarı  |
| bark |
,-kı dwelling. |
|
| bark |
bark[ı]
* dwelling. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|