Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
bend Dinle! {bend}
  • [N] bükme, kıvırma, kıvrım, dönemeç, viraj, dirsek
  • [V] kıvırmak, bükmek, esnetmek, katlamak, çökmek {diz}, bağlamak {yelken}, eğmek, işi e geldiği gibi değiştirmek, oynama yapmak, yönelmek, kıvrılmak, eğilmek, bükülmek, boyun eğmek
bend i. kıvtılma, kıvrılış, kıvrım; dirsek; kavis; inhina; dönemeç, viraj; den. bağ, düğüm.
bend f. kıvlrmak, bükmek, eğmek; yola getirmek {birisini}, razı etmek; den. bağlamak; kıvrılmak, bükülmek, edilmek; kuvvetini bir tarafa yöneltmek bend to veya towards aklı yatmak {bir şeye}.on bended knee yalvararak, diz çökmüş durumda. bendable

s. eğilir, eğrilir, bükülür.
bend v.bük:n.büküm
bend bend bend Fiil (D) bent/(eski) bended * eğmek, bükmek, kıvırmak; eğilmek, bükülmek, kıvrılmak. Denizcilikle ilgili * bağlamak. İsim * kıvrım. * dirsek. * dönemeç, viraj. Denizcilikle ilgili * bağ, düğüm.

Türkçe » İngilizce Yukarı
bend barrage

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
Dangerous bend
  • [PHR] dönüş: Tehlikeli dönüş
drive smb. round the bend
  • [ID] deli etmek, çılgına çevirmek
bend double
  • [V] iki büklüm etmek
double bend
  • [N] ikili viraj
hairpin bend
  • [N] keskin viraj
hairpin curve bend
  • [N] keskin viraj
horseshoe bend
  • [N] U şeklindeki viraj
bend the knee
  • [V] diz çökmek, boyun eğmek, yola gelmek
knee bend {'ni:bend}
  • [N] diz çökme
right-hand bend
  • [N] sağa viraj
round the bend
  • [V] çıldırmak (col.)
sharp bend
  • [N] keskin viraj
anode bend anot dirseği
be round the bend İng., k. dili keçileri kaçırmış olmak, delirmiş olmak.
bend radius kıvrılma yarıçapı
bend to/towards {bir şeye} aklı yatmak.
carrick bend {den}. yama bağı.
bend to * {bir şeye} aklı yatmak.
bend towards * {bir şeye} aklı yatmak.
carrick bend {den} yama bağı.