Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
brace Dinle! {breıs}
  • [N] matkap kolu, destek, bağ, çift, iki, pantolon askısı, prasya {gemi}
  • [V] desteklemek, güçlendirmek, bağlamak, canlandırmak, neşelendirmek, zindeleştirmek
brace i.
1. bağ, kuşak.
2. matkap kolu.
3. dişçi. tel.

f.
1. sağlamlaştırmak, desteklemek.
2. birbirine tutturmak, raptetmek.
brace i.

f. bağ, kuşak, raptetmeye mahsus herhangi bir şey; mak. matkap kolu; den. prasya; gen. çoğ., {dişçi} tel; tıb destek; ing., çoğ. askı, pantolon askısı; çift; iki veya daha çok satırı birbirine bağlayan işaret;

f. sağlamlaştırmak, destek olmak; birbirine tutturmak, raptetmek; den. prasya etmek. brace up k.dili kuvvet vermek, kışkırtmak; sıkmak, sıkı tutmak.
brace kaşlı ayraç
Brace Süslü ayraç

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
brace oneself for smth.
  • [V] kendini hazırlamak, hazırlıklı olmak
brace up
  • [V] kuvvetlendirmek, neşelendirmek
angle brace çapraz takviye
brace ({}) çengelli parantez
Left brace Sol süslü ayraç
Lower horizontal brace Alt yatay süslü ayraç
Missing close brace Eksik parantez kapatma karakteri
Missing close brace Eksik kapatma parantezi
Right brace Sağ süslü ayraç
Upper horizontal brace Üst yatay süslü ayraç
brace and bit el matkabı