Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
branch Dinle! {bræntʃ}
  • [A] dal, şube, kol
  • [N] dal, şube, kol, kol {bitki}, sınıf, branş, dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
  • [V] dal budak salmak, yayılmak, kollara ayrılmak, dallanmak
branch i.
1. {ağaca ait} dal.
2. {nehre ait} kol.
3. şube; bölüm, kısım; dal, kol, branş.

f.
1. dal budak salmak.
2. kollara ayrılmak.
branch i.

f. dal, kol, şube, bölüm; akarsu kolu:

f. dal budak salmak; kollara ayrılmak, şubelere ayrılmak; bölmek, ayırmak; elişi ile süslemek. branch off ikiye ayrılmak; konu dışına çıkmak. branch out geniş1emek, yayılmak, dal budak salmak. root and branch baştan başa, tamamen. brartchleti

i. ufak dal. branchy

s. dallı budaklı.
branch dal
branch dal

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
branch off
  • [V] kollara ayrılmak
branch office
  • [N] şube
branch out
  • [V] dallanmak, dallanıp budaklanmak, gelişmek
olive-branch {'ɒlıvbræntʃ}
  • [N] zeytin dalı {barış simgesi}
hold out the olive-branch
  • [V] zeytin dalı uzatmak, barış istemek
palm branch {'pɑ:mbræntʃ}
  • [N] hurma dalı
branch road
  • [N] yol: yan yol, sokak: ara sokak
root-and-branch
  • [A] köklü, radikal, tam, kusursuz
bad branch kötü sapma
branch address dallanma adresi, sapma adresi
branch address sapma adresi
branch address dallanma adresi
branch admittance matrix dal geçiri matrisi
branch exchange ikincil santral
branch exchange ikincil santral
branch off {kol olarak} ayrılmak.
branch out
1. dallan.
branch out into {asıl faaliyetine devam ederken} {yeni bir faaliyete} girmek.
branch pipe
1. ARA EGZOS BORUSU.
branch removal dal koparma