Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
breast Dinle! {brest}
  • [N] göğüs, meme, yürek
  • [V] göğüs germek, göğüslemek
breast i.

f. göğüs, meme; sine, kalp, yürek, gönül, iç;

f. göğüs germek, karşı durmak; göğüslemek. breastband

i. eyerin göğüs kayışı, sinebent kayışı; den. iskandil atan neferin göğüs verip dayandığı halat. breastbone

i. göğüs kemiği, kas kemiği, iman tahtası breast-deep

s. göğüs boyu {su v.b.} breast drill göğüs matkabı. breastfast

i. palamar, gemileri birbirine ve iskeleye bağlayan halat. breast-feed

f. meme vermek. breast-high

s. göğüs boyu, göğüs hizasına kadaryükselen. breasthook

i. den. çatal,yatırma paraçolu. breastknot

i. göğüse takılan kordele bağı. breastplate

i. gögüslük zırh. breast rope den. korkuluk, halat, göğüs halatı. breast stroke kurbağalama yüzüş. breast wheel su seviyesi ,mihveri ile beraber olan su dolabı. breastwork

i. siper, göğüs siperi. make a clean breast of itiraf etmek, içini dökmek.
breast i.
1. göğüs, meme.
2. sine, kalp, gönül.
breast breast brest İsim * göğüs, meme. * sine, kalp, gönül.
breast göğüs, meme; sine, kalp, yürek, gönül, iç; göğüs

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
breast-feeding {'brest,fi:dıŋ}
  • [N] emzirme
chicken breast {'tʃıkənbrest}
  • [N] tavuk göğsü
strain smb. to one's breast
  • [V] göğsüne bastırmak, kucaklamak
breast the tape
  • [V] ip: ipi göğüslemek
turkey breast
  • [N] hindi göğsü