İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
bull |
{bʋl}
- [A] kafasının dikine giden, erkek gibi
- [N] kocaman erkek hayvan, boğa, spekülatör, aynasız, polis, gaf, aptalca hata, zırva, papanın yazdığı resmi mektup
- [V] hisselerin değerini yükseltmek, piyasayı yükseltmek {borsa}, spekülasyon yapmak
|
|
Bull |
{bʋl}
- [NPR] boğa: Boğa (astr.), boğa: Boğa burcu (astr.), öküz: Öküz takımyıldızı (astr.), öküz: Öküz burcu (astr.), öküz: Öküz (astr.), boğa: Boğa takımyıldızı (astr.)
|
|
bull |
i. 1. boğa. 2. argo saçma, zırva. |
|
bull |
i. boğa; diğer bazı hayvanların erkeği; boğa gibi kimse; vurguncu kimse; gaf; A.B.D., {argo} polis; A.B.D., {argo} saçma, zırva. Bull astr. Boğa burcu; buldok cinsi köpek. bull calf erkek buzağı. bull market borsada fiyatların devamlı yükselişi. bull session A.B.D., k.dili erkekler arasında yapılan çeşitli konulann tartışıldığı toplantı. bullterrier bulteryer cinsi köpek. bull in a china shop sakar adam. John Bull ingiliz halkı; tipik bir ingiliz. take the bull by the horns cesaretle zor bir işe girmek. |
|
bull |
kıs. bulletin. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
bull's eye |
{'bʋlz,aı}
- [N] merkez: hedef merkezi, merkez: hedefin merkezi, orta: nişan tahtasının ortası, mercek, pencere: kamara penceresi, şekerleme: büyük ve yuvarlak şekerleme, pencere: kamarada yuvarlak pencere, lomboz, mercek: kısa odaklı mercek
|
|
Irish bull |
- [N] dil: dilde yapılan aptalca veya komik hata
|
|
bull-baiting |
- [N] boğanın köpeklerle dövüştürülmesi
|
|
bull pen |
{'bʋlpen}
- [N] kodes, hapishane, yedek oyuncu klubesi
|
|
John Bull |
- [N] İngiliz, İngiliz: tipik İngiliz
- [NPR] İngiltere
|
|
cock-and-bull story |
- [N] kurtmasalı, palavra, martaval
|
|
bull session |
yarenlik, söyleşi. |
|
bull`s-eye |
i. nişan tahtasının ortası, hedef merkezi; tam hedefe rastlayan kurşun; kısa odaklı mercek; siklon fırtınasının merkezi. |
|
shoot the breeze/bull |
k. dili çene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek. |
|
take the bull by the horns |
bir işe cesaretle girişmek. |
|
take the bull by the horns |
k. dili meseleyi pervasızca ele almak. |
|
bull session |
* yarenlik, söyleşi. |
|
cock-and-bull story |
* palavra, martaval. |
|
shoot the bull |
Konuşma Dili
* çene çalmak, kaynatmak; yarenlik etmek. |
|
take the bull by the horns |
* meseleyi pervasızca ele almak. |
|
bull'(s.)-eye |
nişan tahtasının ortası, hedef merkezi; tam hedefe |
|
american pit bull terrier |
amerikan teryeri |
|
bull's eye |
nişan tahtasının ortası |
|
bull fiddle |
bas |
|
bull session |
erkek arkadaş toplantısı |
|
|
|