İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
chill |
{tʃıl}
- [A] üşütücü, soğuk, buz gibi
- [N] üşüme, titreme, ürperme, soğuk, serinlik, soğukalgınlığı, soğukluk, soğuk döküm kalıbı
- [V] üşümek, ürpermek, donmak, üşütmek, dondurmak, kaçırmak {neşesini}, kırmak {ümidini}
|
|
chill |
f. üşümek, ürpermek; {mad}. donmak, sertleşmek; üşütmek; soğutmak {şarap}; ümidini kırmak. chillingly
i. üşütücü bir şekilde. chillriess
i. soğuk; soğuk davranış. |
|
chill |
i.
s. soğuk; titreme, üşüme, ürperme; soğuk davranış; soğuk döküm kalıbı;
s. üşütücü; soğuk. take the chill off ıIıtmak. chill-cast
s. soğuk kalıba dökülmüş. chiller
i. soğutucu; korkunç hikâye. |
|
chill |
i. 1. soğuk. 2. titreme, üşüme, ürperme.
s. 1. üşütücü. 2. soğuk.
f. 1. üşümek, ürpermek; üşütmek. 2. {yiyecek/içecek} soğutmak. |
|
chill |
soğuk algınlığı nöbeti |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|