Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
chip-pan
  • [N] fritöz

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
chip Dinle! {tʃıp}
  • [N] çöp, yonga, çentik, çatlak, kırıntı, iz, patates kızartması, fiş, marka, para, mikrodevre {bilgisayar}
  • [V] yontmak, çentmek, budamak, dilimlemek, havalandırmak {top}, takılmak, alaya almak, kırılmak, kırılgan olmak
a chip of the old block
  • [ID] babasının oğlu, babasına çok benzeyen çocuk
have a chip an one's shoulder
  • [ID] öfkesi burnunda olmak, kavgaya hazır olmak, meydan okumak
chip basket
  • [N] hasır sepet
chip hat
  • [N] hasır şapka
chip in
  • [V] katılmak, söze karışmak, iştirak etmek, sözünü kesmek, lâfa girmek
chip off
  • [V] ufalanmak, parçalara ayrılmak, ufalamak
a chip off the old block k. dili hık demiş babasının burnundan düşmüş.
chip i. yonga, çentik; ince dilim halinde kesilmiş yiyecek; {çoğ,}. {ing}. patates kızartması; iskambil fiş; küçük kıymetli taş parçası; önemsiz bir şey; lezzetsiz kuru yiyecek; kurumuş tezek parçası; sepet örücülüğünde kullanılan hasır. a chip off the old block hareket ve konuşmasında ailesine benzeyen kimse. a chip on ones shoulder kavgaya hazır oluş, öfkesi burnunun ucunda olma. in the chips {argo}. zengin.
chip f. yontmak, çentmek, budamak, şekil vermek; {iskambil}. fişle oyuna girmek; cıvıldamak {kuş}. chip in {k.dili}. iştirak etmek; sözü kesmek. chipped beef ince dilinmiş kuru sığır eti.
chip i.
1. yonga, çentik.
2. çoğ., İng. kızarmış patates, patates kızartması, cips.
3. bilg. çip, yonga.

f. {

__ped,

__ping}
1. yontmak, çentmek, budamak, şekil vermek.
2. kenarını/bir yerini kırmak; kenarından/bir yerinden parça koparmak.
chip yonga, kırmık
chip yonga
chip kırmık
chip card akıllı kart
chip card, smart card akıllı kart
chip in
1. para vermek, bağışta bulunmak.
2. İng. lafa karışmak.
chip layout yonga yerleşim planı
chip layout yonga yerleşim planı
chip select yonga seçme

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bargaining chip
1. leverage in the form of an inducement or a concession useful in successful negotiations.