clip |
{klıp}
- [N] saç kesme, kırpma, kesme, kırpılan miktar, darbe, okkalı yumruk, sürat, klips, raptiye, pens, toka, şarjör {tüfek}
- [V] kırpmak, kesmek, kısaltmak, vurmak, indirmek, koşmak, kazıklamak, hile yapmak, klipslemek, tutturmak, mandallamak, sarılmak, kavramak
|
|
clip |
f.
i. kırkmak; kırpmak; uçlarını kesmek; bir kısım heceleri yutarak telaffuz etmek; {k.dili}. vurmak, indirmek; {k.dili}. hızlı gitmek, koşmak; {ago}. hile yapmak; gazete veya mecmuadan küpür kesmek; süratli bir şekilde hareket etmek;
i. kırpma, kırkma, kesme; bir kırkmada elde edilen yün; {k.dili}. darbe; adım, sürat; {çoğ}. makas clip the wings of imkanlarını kısıtlamak, engel olmak. elip joint{ ABD}, {argo}. vicdanseca fiyat talep eden lokanta veya gece kulübü. |
|
clip |
i. 1. ataş; klips; mandal, maşa. 2. {tüfekte} şarjör.
f. |
|
clip |
f. {
__ped,
__ping} 1. kırkmak. 2. kırpmak. 3. uçlarını kesmek. 4. k. dili hızla gitmek. 5. {gazete, dergi v.b.´nden} kupür kesmek. 6. vurmak; çarpmak.
i. 1. kırkma. 2. kırpma. 3. kesme. 4. k. dili hız, sürat. 5. sin., TV klip. 6. vuruş; çarpma. 7. defa, kere. |
|
clip |
pens |
|
|