Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
cold-blooded Dinle! {,kəʋld'blʌdıd}
  • [A] soğukkanlı, vicdansız
cold-blooded s.
1. duygusuz, acımasız, merhametsiz.
2. biyol. soğukkanlı.
cold-blooded cold-blood.ed kold'bl^d'îd İsim * duygusuz, acımasız, merhametsiz. biology * soğukkanlı.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
in cold blood
  • [ADV] acımasızca, soğukkanlılıkla, gözünü kırpmadan
blooded Dinle! {'blʌdıd}
  • [A] safkan, cins, kanlı
cold Dinle! {kəʋld}
  • [A] soğuk, üşümüş, sakin, soğukkanlı, sıkıcı, duygusuz, yapmacık, baygın, donuk, kaçınılmaz, kesin olarak
  • [N] soğuk, soğukluk, nezle, soğukalgınlığı
as cold as charity
  • [ID] duygusuz, sevgisiz
awfully cold
  • [A] soğuk: çok soğuk
be cold
  • [V] üşümek
become cold
  • [V] soğumak
becoming cold
  • [N] soğuma
bitter cold
  • [N] soğuk: iliklere işleyen soğuk, soğuk: yakıcı soğuk
Can I have something for a cold?
  • [PHR] soğuk: Soğuk algınlığı için bir şeyiniz var mı?
catch a cold
  • [V] nezle olmak, soğuk almak
catch cold
  • [V] nezle olmak, soğuk almak
common cold
  • [N] nezle
feel cold
  • [V] üşümek
get cold feet
  • [ID] çekinmek, korkmak
have cold feet
  • [ID] çekinmek, korkmak
I have a cold.
  • [PHR] soğuk: Soğuk algınlığım var.
It is very cold in here.
  • [PHR] soğuk: Burası çok soğuk.
It's cold.
  • [PHR] soğuk: Hava soğuk., soğuk: Bu çok soğuk.
It's too cold in my room.
  • [PHR] soğuk: Odam çok soğuk.