| cradle |
{'kreıdəl}
- [N] beşik, başlangıç, gemi kızağı, kızak {gemi}, kırık kemiğin sarıldığı tahta parçaları
- [V] beşiğe yatırmak, özenle kucaklamak, sakınmak, yetiştirmek, tırpan ile ot biçmek
|
|
| cradle |
f. ihtimamla muhafaza etmek, korumak, sakınmak; beşiğe yatırmak; parmaklıklı tırpanla ot biçmek. |
|
| cradle |
i. beşik; beşiğe benzer iskele veya çerçeve; ot toplamak için tırpana eklenen parmaklık; {den}. karada filika için dayak. cradlesongi ninni rob the cradle {k.dili}. yaşça kendinden çok küçük birisi ile gezmek veya evlenmek. |
|
| cradle |
i. beşik.
f. beşiğe yatırmak. |
|
| cradle |
{telefon} almaç yuvası |
|
|