Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
dondurucu
  • [A] freezing, frosty, cutting, nipping, perishing
  • [N] freezer, deep-freezer, chilling, refrigerant
  • [PREF] cryo-
dondurucu freezing; cold, chilling.
dondurucu * freezing; cold, chilling.
dondurucu freezer
dondurucu freezer

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
baş döndürücü
  • [A] vertiginous, giddy, dizzy
baş döndürücü bir şekilde
  • [ADV] dizzily
derin dondurucu
  • [A] deep-freeze
  • [N] deep freeze, freezer, freezing compartment
Dondurucu bozuldu.
  • [PHR] freezer: The freezer is broken.
dondurucu kimyasal madde
  • [N] cryogen
dondurucu olmak
  • [V] freeze
dondurucu soğuk
  • [N] perishing cold, nip, freeze-up
kan dondurucu
  • [A] gory
baş döndürücü
1. astounding, amazing.
2. stupefying.
baş döndürücü * astounding, amazing. * stupefying.
v.dondurup sakla:n.derin dondurucu deep freeze
eski haline döndürücü reversionist
derin dondurucu deep freeze
v.başını döndür:adj.baş döndürücü dizzy
baş döndürücü dizzy
dondurucu soğuk freeze
baş döndürücü giddy
Baş Döndürücü Dizzy
baş döndürücü vertiginous, giddy, dizzy adj.
baş döndürücü bir şekilde dizzily adv.