dull |
{dʌl}
- [A] fersiz, kalın kafalı, kör, mat, sersem, duygusuz, ruhsuz, tatsız, ağır, sıkıcı, donuk, renksiz, soluk
- [V] kütleştirmek, köreltmek, donuklaştırmak, duygularını köreltmek, uyuşturmak, sersemletmek
|
|
dull |
s.
f. ağır, kafası işlemez, kalın kafalı, gabi; alık, anlayışsız; duygusuz, hissiz, vurdumduymaz; kesat, durgun; sıkıcı, kasvetli; kor, kesmez; donuk, sönük, canlı ve parlak olmayan {renk};
f. körletmek, körlenmek; donuklaştırmak; donuklaşmak; sersemletmek . dullard
i. ahmak kimse. dullish
s. donuk; ahmak. dullness
i. sıkıntı, kasvet; körlük, kesmezlik. dully
z. ahmakça; sönük bir şekilde. |
|
dull |
s. 1. kalın kafalı, anlayışsız, gabi. 2. kör, kesmez {bıçak, makas v.b.}. 3. donuk, sönük {renk}. 4. duygusuz. 5. sıkıcı, kasvetli.
f. 1. sersemlemek; sersemletmek: dull
s.o.´s mind birini sersemletmek. 2. körletmek; körlenmek: dull a blade bıçağı körletmek. 3. donuklaştırmak; donuklaşmak. 4. duygusuzlaşmak; duygusuzlaştırmak. 5. {ağrıyı} hafifletmek, azaltmak. |
|
dull |
dull
d^l
Sıfat
* kalın kafalı, anlayışsız, gabi.
* kör, kesmez {bıçak, makas v.b.}.
* donuk, sönük {renk}.
* duygusuz.
* sıkıcı, kasvetli.
Fiil
* sersemlemek; sersemletmek:
dull someone's mind
birini sersemletmek.
* körletmek; körlenmek:
dull a blade
bıçağı körletmek.
* donuklaştırmak; donuklaşmak.
* duygusuzlaşmak; duygusuzlaştırmak.
* {ağrıyı} hafifletmek, azaltmak. |
|
dull |
ağır, kafası işlemez, kalın kafalı, gabi; alık, an |
|
|