Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fashion Dinle! {'fæʃən}
  • [N] moda, adet, tarz, üslup, biçim, yüksek tabaka, kılık kıyafet, dış görünüş
  • [V] yapmak, biçimlendirmek, uydurmak
fashion i.
1. moda.
2. biçim, şekil; tarz.

f. yapmak, şekil vermek.
fashion i.

f. moda, adet, usul, kılık, biçim, şekil; tarz, üslûp; davranış; kibar sınıf hayatı; üst tabaka, yüksek zümre;

f. yapmak, şekil vermek. fashion to uydurmak. fashion plate en son modayı izleyen kimse; elbise modeli. after veya in a fashion şöyle böyle. after the fashion of gibi, tarzında. out offashion modası geçmiş, demode. set the fashion modada öncülük etmek. the latest fashion en son moda.
fashion fash.ion fäş'ın İsim * moda. * biçim, şekil; tarz. Fiil * yapmak, şekil vermek.
fashion moda, adet, usul, kılık, biçim, şekil; tarz, üslûp

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
after a fashion
  • [ADV] yarım yamalak, şöyle böyle
in the fashion
  • [ADV] moda, rağbette, şeklinde, biçiminde, tarzında, gibi
out of fashion
  • [ADV] modası geçmiş, demode
set the fashion
  • [V] moda çıkarmak
fashion designer
  • [N] modacı
fashion parade
  • [N] moda fuarı
fashion plate {'fæʃən,pleıt}
  • [N] model, moda resimleri, modayı takip eden kimse
fashion show
  • [N] moda şovu, defile
out-of-fashion