Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fine-spun {'faınspʌn}
  • [A] incecik, inceltilmiş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
fine arts
  • [N] güzel sanatlar
fine feathers make fine birds
  • [ID] ye kürküm ye
fine chemicals
  • [N] ince kimyasal maddeler
fine comb
  • [N] ince dişli tarak
go over smth. with a fine comb
  • [ID] ince eleyip sık dokumak, kılı kırk yarmak
cut it fine
  • [ID] ucu ucuna yetişmek, son anda yetişmek
draw it fine
  • [V] kısa kesmek, uzatmamak, abartmamak
in fine feather
  • [A] formunda, iyi huylu
in fine fettle
  • [A] keyfi yerinde, formunda
  • [ADV] iyi durumda
fine Dinle! {faın}
  • [A] güzel, hoş, ince, narin, hassas, nefis, mükemmel, saf, iyi, uygun
  • [ADV] güzel, hoş, iyi, incecik, ucu ucuna
  • [N] ceza, para cezası
  • [V] berraklaştırmak, arıtmak, açılmak, berraklaşmak, para cezası vermek
in fine
  • [ADV] kısacası, sözün kısası, sonunda
very fine
  • [A] incecik
You'll have to pay a fine.
  • [PHR] ödeme: Ceza ödemeniz gerekiyor.
fine adjustment
  • [N] ince ayar
fine away
  • [V] inceltmek, yontmak, sivriltmek, aşınmak, incelmek
fine cut
  • [N] ince kıyılmış şey, ince kıyım
fine down
  • [V] inceltmek, yontmak, sivriltmek, berraklaştırmak, arıtmak, aşınmak, incelmek
fine off
  • [V] aşınmak, incelmek
fine work
  • [N] ince iş
fine grained {,faın'greınd}
  • [A] ince taneli