İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
finger |
{'fıŋgər}
- [N] parmak, ibre, ispiyoncu, muhbir
- [V] parmak ile dokunmak, ellemek, çalmak {müzik}, parmakla göstermek, ele vermek
|
|
finger |
i.
f. parmak; parmak gibi şey; parmak boyu; {A.B.D}. alkol ölçüsü;
f. parmakla dokunmak, el sürmek, parmakların arasına alıp oynamak, ellemek; çalmak, aşırmak; {A.B.D}., argo ele vermek; parmaklarla ince iş yapmak; {müz}. parmakla çalgı çalmak, notaların hangi parmakla çalınacağını göstermek. fingerboard
i. keman veya ut sapı; piyano klavyesi. finger bowl sofrada parmak yıkayacak kap, el tası. finger post yön belirtmek için yol ağızlarına dikilen parmak şeklindeki levha. finger painting ıslak kâğıt üzerine parmaklar ve elin bütünü ile desenli resim yapma. fingerprint
i. parmak izi. finger tip parmak ucu. burn ones fingers bir kimsenin işine karışıp kendi başınaa dert açmak. get ones fingers on kapmak, el atmak. have a finger in the pie iştirak etmek, katılmak, çorbada tuzu bulunmak, işe karışmak. have at ones finger tips çok iyi bilmek. Iet slip through ones fingers elinden kaçırmak. My fingers itch to do it. Bu işi yapmak için sabırsızlanıyorum. şu işi bir an evvel yapsam. put ones finger on bulmak, doğru olarak gösterebilmek. put the finger on suç ortağını polise haber vermek, soyulacak evi seçmek; kurbanını seçmek. to the finger tips tırnaklarının ucuna kadar, tamamen. twist around ones little finger parmağının ucunda oynatmak. |
|
finger |
i. parmak.
f. parmakla dokunmak, el sürmek, ellemek. |
|
finger |
finger |
|
finger |
fin.ger
fîng'gır
İsim
* parmak.
Fiil
* parmakla dokunmak, el sürmek, ellemek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|