Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
halt Dinle! {hɔ:lt}
  • [N] durma, duraksama, mola yeri, küçük istasyon
  • [V] durdurmak, durmak, duraksamak, tereddüd etmek, topallamak, aksamak, bocalamak, tökezlemek, sendelemek
halt {i.}, {f.} duruş; durma, duraklama; mola; {f.} durmak; duraklamak, durdurmak. call a halt durdurmak, kesmek, son vermek.