hum |
{hʌm}
- [N] vızıltı, vızıldama, vınlama, mırıltı, uğultu, hımlama
- [V] vızıldamak, uğuldamak, vınlamak, vızır vızır çalışmak, harıl harıl çalışmak, mırıldanmak, hımlamak
|
|
hum |
ünlem,
i.
f. {-med, -ming} Ya, öyle mi? Acayip! Hım! {tereddüt belirten ünlem, bir düşüneyim anlamındaki ses};
i. bu tür bir ünlem;
f. tereddüt ve hoşnutsuzluk ünlemi çıkarmak. Bak. hem. |
|
hum |
f. {-med, -ming}
i. ağzını açmadan m sesi çıkarmak; arı gibi vızıldamak; dudaklar kapalı olarak şarkı söylemek; mırıldanmak; k.dili faaliyette olmak; harıl harıl çalışmak, fig. kolları sıvamak; mırıltı ile söylemek {şarkı};
i. vızıltı, mırıltı; makina gürültüsü; kalabalığın uğultusu. The office was humming Büroda herkes arı gibi çalışıyordu. |
|
hum |
ünlem Hım .../Hı ... {Düşündürücü bir durumla karşılaşınca söylenir.}. |
|
hum |
horultu, besleme gürültüsü |
|
|