hurt |
{hɜ:rt}
- [A] kırgın, gücenmiş
- [N] yara, bere, zarar, acı, sızı, ızdırap, üzüntü
- [V] kâlbini kırmak, yaralamak, incitmek, acıtmak, rencide etmek, acımak, küstürmek, ağrımak, canını yakmak, kırmak, zarar vermek, zarar görmek, incinmek
|
|
hurt |
i.
f. {hurt} yara, bere, zarar, hasar; acı, ağrı, sızı;
f. incitmek, acıtmak, yaralamak; rencide etmek, acı vermek, kederlendirmek; zarar vermek, hasara uğratmak; acımak, ağrımak. hurtful
s. zararlı; incitici, ıstırap veren. hurtfully
z. zarar verecek şekilde; inciterek. hurtfulness
i. zarar; inciticilik. |
|
hurt |
f. {hurt} 1. {bir uzva} zarar vermek, {bir uzvu} yaralamak/incitmek/zedelemek: Are you hurt? Sana bir şey oldu mu? Is your leg hurt? Bacağına bir şey oldu mu? 2. acımak; acıtmak. 3. zarar/ziyan vermek. 4. {ruhen} kırmak/yaralamak.
i. 1. {ruhsal} acı. 2. zarar, ziyan. |
|
hurt |
incit |
|
hurt |
hurt
hırt
İsim
* yara, bere.
* acı, ağrı, sızı.
Fiil (D) hurt
* incitmek, acıtmak, yaralamak.
* acımak, ağrımak. |
|
|