Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
hot Dinle! {hɒt}
  • [A] sıcak, acı, acılı, seksi, ateşli, şehvetli, şiddetli, sert, kızgın, heyecanlı, taze, yeni, rahatsız edici, iletken, radyoaktif, çalıntı, baharatlı
  • [ADV] kızgın, öfkeyle, şiddetle, ateşli olarak
  • [V] ısıtmak, ısınmak
hot s. {-ter, -test} sıcak, kızgın; acı, yakıcı {biber vb}; şiddetli, sert, hararetli; hiddetli; yüksek gerilimli akım taşıyan {tel}; tehlikeli miktarda radyoaktivite ihtiva eden; yakın; yeni, taze {haber vb}; polisçe aranmakta olan; kızışmış, şehvetli; A.B.D, argo çalınmış veya kaçak {mal}; müz., argo heyecanla ve irticalen çalınan. hot air argo boş laf, martaval, atmasyon; abartma. hot dog k.dili sosis, sosisli sandviç. hot line direkt telefon hattı. {özellikle devlet başkanları arasında}; her zaman cevap veren imdat te lefonu; dinleyicilerden gelen telefon konuş- malannı ihtiva eden radyo programı. hot pants çok kısa kadın şortu. hot plate portatif soba; sıcak yemek. hot pot İng. güveç. hot rod A.B.D., argo hızlı gidebilecek şekilde yenilenmiş otomobil. hot seat A.B.D., argo elektrikli sandalye; sıkıcı durum. hot spring kaplıca. biow hot and cold hem lehinde hem aleyhinde bulunmak. get hot ısınmak; kızmak, öfkelenmek. get into hot water başını belaya sokmak. make it hot for one bir kimseyi rahatsız etmek, sıkıştırmak. sell like hot cakes kapışılmak. hotly

z. heyecanla, ateşli olarak.
hot s. {

__ter,

__test}
1. sıcak, kızgın.
2. acı {biber v.b.}.
3. şiddetli, sert.
4. yüksek gerilimli akım taşıyan {tel}.
5. yeni, taze {haber v.b.}.
6. radyoaktif.
7. kızışmış, şehvetli.
8. argo çalıntı/kaçak {mal}.
hot sıcak
hot hot hat Sıfat (S) hotter, hottest * sıcak, kızgın. * acı {biber v.b.}. * şiddetli, sert. * yüksek gerilimli akım taşıyan {tel}. * yeni, taze {haber v.b.}. * radyoaktif. * kızışmış, şehvetli. slang * çalıntı veya kaçak {mal}.

Türkçe » İngilizce Yukarı
höt ,-tü Boo!

__ demek /a/ to speak sharply to, snap at, yell at.

__ zöt intimidating behavior, hectoring, browbeating, buffaloing.