İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
inclusive |
{ın'klu:sıv}
- [A] dahil, içine alan, kapsayan, içeren
|
|
inclusive |
s. 1. of -i kapsayan, dahil: The charge is thirty million liras inclusive of service. Hesap, servis dahil otuz milyon lira tuttu. 2. içlemci. |
|
inclusive |
s. kapsayan, şümulü olan, ihtiva eden, dahil, belirli hudutlar dahilinde bulunan. inclusively
z. şamil olmak üzere, hepsi içinde olarak, kapsayarak. inclusiveness
i. şümullülük, kapsamlı olma. |
|
Inclusive |
dahil |
|
inclusive |
in.clu.sive
înklu'sîv
Sıfat
* [of] -i kapsayan, dahil:
The charge is a million liras inclusive of service.
Hesap, servis dahil bir milyon lira tuttu.
* içlemci. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
all-inclusive |
{,ɔ:lın'klu:sıv}
- [A] her şey dahil, geniş kapsamlı
|
|
be inclusive of |
- [V] dahil olmak, kapsamak, içine almak
|
|
inclusive price |
- [N] fiyat: her şey dahil fiyat, fiyat: masraflar dahil fiyat
|
|
inclusive terms |
- [N] fiyat: her şey dahil fiyat, fiyat: masraflar dahil fiyat
|
|
all-inclusive |
s. her şeyi kapsayan. |
|
all inclusive |
herşey dahil |
|
inclusive of |
e dahil |
|
inclusive or |
içermeli yada |
|
all inclusive |
her şey dahil, geniş kapsamlı |
s. |
be inclusive of |
dahil olmak, kapsamak, içine almak |
f. |
inclusive price |
her şey dahil fiyat, masraflar dahil fiyat |
i. |
inclusive terms |
her şey dahil fiyat, masraflar dahil fiyat |
i. |
inclusive or |
içermeli yada |
[tech.] |
|
|