İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| invest |
{ın'vest}
- [V] yatırmak, yatırım yapmak, giydirmek, donatmak, yetki vermek, sarmak, kuşatmak
|
|
| invest |
f. 1. in -e {para} yatırmak. 2. in {bir proje için} {para/emek/zaman} harcamak. 3. with {bir makama} getirmek. 4. with {sorumluluk, yetki v.b.´ni} vermek. 5. {with} {belirli bir} hava vermek: His voice invests what he says with authority. Sesi söylediklerine otoriter bir hava veriyor. 6. ask. kuşatmak, muhasara etmek. |
|
| invest |
{f.} {para} yatırmak; {para, güç, zaman} sarfetmek; memuriyete koymak; {saIâhiyet} vermek; kuşatmak. invest in ileride gelir sağlamak için bir şeye para yatırmak. |
|
| invest |
in.vest
învest'
Fiil
* [in] -e {para} yatırmak.
* [in] {bir proje için} {para, emek, zaman} harcamak.
* [with] {bir makama} getirmek.
* [with] {sorumluluk, yetki v.b.'ni} vermek.
* [{with}] {belirli bir} hava vermek:
His voice invests what he says with authority.
Sesi söylediklerine otoriter bir hava veriyor.
military
* kuşatmak, muhasara etmek. |
|
| invest |
{para} yatırmak; {para, güç, zaman} sarfetmek; mem |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|